RGB ve CMYK

Ayrımı anlamak için renk süreçlerimizle tanışalım: RGB (Kırmızı, Yeşil, Mavi) dijital ekranınızın en iyi arkadaşıdır. Bunlar, bir ressamın renkleri tuval üzerinde karıştırması gibi, bir renk dizisi oluşturmak için bir araya getirilen ışığın ana renkleridir.

Diğer tarafta ise CMYK (Camgöbeği, Macenta, Sarı, Siyah) bulunur. Bunlar baskı dünyasında kullanılan ana renklerdir. Işık yayan ekranların aksine, yazıcılar bu dört rengi katmanlamak ve farklı tonlar oluşturmak için mürekkep veya toner kullanır. Dolayısıyla, tamamen farklı iki sürecin çok farklı sonuçlara sahip olabilmesi mantıklıdır!

Pantone

Pantone Eşleştirme Sistemi (PMS), dünya çapındaki herkes için ortak bir dil oluşturur. Herkesin aynı şekilde kullandığı, her renge benzersiz kodlar atayan bir sistem geliştirdiler. Örneğin “PMS 185” dediğinizde kırmızının belirli bir tonu olarak anlaşılır.

Ancak işin ilginç yanı şu: Pantone renkleri de ekranınızda gördüklerinizle her zaman mükemmel şekilde hizalanmaz. Özellikle ekranlarınızdan gelen ışığı düşündüğünüzde.

Arkadan Aydınlatmalı Ekran Faktörü

Karanlık bir odada bile ekranınızın her zaman nasıl parladığını biliyor musunuz? Bu, arkadan aydınlatma sayesinde oluyor. Ekranlar ışık yayarak renkleri geliştirir ve daha canlı görünmelerini sağlar. Aksine, basılı materyallerin bu avantajı yoktur. Yalnızca yansıyan ışığa dayanırlar ve bu da yazdırılan renklerin biraz daha soluk görünmesine neden olabilir.

Neden Önemlidir?

Dijital baskı renk farklılıklarını anlamak birkaç iyi nedenden dolayı önemlidir. Bir işletme sahibi veya tasarımcıysanız markanızın kimliği tutarlı renklere bağlıdır. Dijital ve basılı materyallerde aynı görünmelerini sağlamak, profesyonel bir imaj için çok önemlidir. Bir tasarımcı olarak, renk inceliklerini bilmek, broşürler, kartvizitler, afişler veya baskıya yönelik herhangi bir şey gibi projelerde nihai sonucun tam olarak beklediğiniz gibi olmasını sağlamak açısından hayati önem taşır.





Source link